6 DİL, 25 SAAT VE ANADOLU’NUN YÜREĞİYLE İLYADA YENİDEN DOĞDU!
Çanakkale, 22 Mart 2024 – Troya Müzesi olarak, Anadolu’nun kadim sesini dünyaya duyurmak için çıktığımız bu kutlu yolculuk, 25 saatlik kesintisiz bir şiir nöbetiyle taçlandı. 21 Mart Dünya Şiir Günü sabahı 08.30’da başlayan ve 22 Mart sabahı 09.30’da sona eren “İlyada Nöbeti”, yalnızca bir okuma etkinliği değil, Anadolu’nun ruhunu, Homeros’un sözlerini ve insanlığın ortak belleğini yeniden canlandıran bir kültür direnişi oldu.
“Homeros’un Sesi, Anadolu’nun Nefesiyle Buluştu”
Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, etkinliğin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Binlerce yıl önce bu topraklarda doğan Homeros, yalnızca bir ozan değil; Anadolu’nun ta kendisidir. Onun dizeleri, Çanakkale’nin rüzgârıyla dünyaya yayıldı. Bugün, Küçükkuyu’dan İstanbul’a, Bayramiç’ten Çanakkale’nin en ücra köylerine uzanan; 7’den 77’ye, Türkçe’den Farsça’ya, İspanyolca’dan Portekizce’ye, Almanca’dan İngilizce’ye, 6 dilde bu destanı okuyan tüm gönüllülerimizle, Homeros’un sesini yeniden doğduğu topraklarda yücelttik. Bu, bir metni okumak değil, Anadolu’ya sahip çıkmaktı. Çünkü İlyada’ya ses vermek, bu toprakların bin yıllık hikâyesine can suyu olmaktır.”
Dünyada Bilinen En Uzun İlyada Okuması
25 saat boyunca kesintisiz süren bu okuma, dünya çapında bilinen en uzun İlyada maratonu olarak kayıtlara geçti. Troya Müzesi’nin ikinci katında başlayan ve gece boyunca müze giriş rampasında devam eden bu yolculuk, katılımcıların yüreklerinde bir insanlık mirasına tanıklık etmenin coşkusunu taşıdı. Her dilde okunan her dize, Troya’nın yıkılan duvarlarına inat, şiirin gücüyle ayakta duran bir kültür köprüsüne dönüştü.
“Bu Proje Neden Önemliydi?”
– Anadolu, Sözün Beşiğidir: İlyada, bu topraklarda doğdu. Onu okumak, medeniyetin ilk nefesine kulak vermektir.
– Destan, Zamana Meydan Okur: 25 saat boyunca akan bu söz seli, teknolojinin hüküm sürdüğü bir çağda, insanın en kadim iletişim aracı olan söz’ün gücünü hatırlattı.
“Troya’nın Duvarı destandır, destan Asla Yıkılmaz!”
Gölcük, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu etkinlik, bir vedadan çok bir ‘hoş geldin’di. Bize gösterdi ki; Anadolu’nun sesi, dünyanın her köşesinde bir çınar gibi kök salabilir. Troya’nın yıkılan taşlarına rağmen, Homeros’un dizeleri hâlâ ayakta. Bu destanı okuyan, dinleyen, bu topraklara gönül veren herkese minnettarız. İlyada, artık yalnızca bir metin değil; hepimizin yüreğinde çarpan bir Anadolu türküsüdür.” Tüm katılımcılarımıza, çalışma arkadaşlarıma ve bu toprakların kültürüne gönül veren herkese şükranlarımızı sunuyoruz. İlyada susmadığı sürece, Anadolu’nun sesi de susmayacak!”